Bir taşınma hikayesi...

Herkese Merhaba

Uzun süren taşınma telaşı, araya giren bayram yüzünden bloğuma vakit ayıramadım, hepsi onların suçu :p  Şaka bir yana o kadar zormuş ki bu taşınma, tam 4 gün hafızamdan silinmiş durumda, hiç bir şey hatırlamıyorum yorgunluktan, bi ara asansörde ağlıycaktım sanırım :p arada 900 km olunca birazcık daha zorlaşıyor tabiki. Taşınma arifesinde olanlara bir tavsiyem, dur arkadaş!  bir kez daha düşünnn :)) Elbette taşınma şirketinin etkisi de büyük, toparlanırken çok yorulduğum söylenemez, öyle hızlı çalışıyorlar ki, ellerine, ayaklarına dolaşmayalım diye sürekli olarak bizi odadan çıkardılar, vızır vızır 4 saatte bütün ev toplanmıştı, hal böyle olunca, misafir havlularımın arasından banyo paspasının çıkmasını engelleyemedim tabiki :(

Allahtan yemek takımlarımı kendim paketleyip koli yapmıştım, ama şirketin topladığı eşyalardan da sadece 1 metrelik büyük vazom kırıldı, 1-2 de çay bardağı feda ettik.Sanırım bu işler şans işi, elemanlarını biraz özenli seçmeleri gerekiyor, bizimkiler ne yazık ki hiç bilinçli değillerdi, yani diyeceğim taşınma işleri başlamadan koli bulucam diye kendinizi helak etmek yerine, onların malzemelerini bilinçli kullanmaya yönlendirmeniz, haaa bu öyle kolay bişiy mi kesinlikle hayır!

İşlerine karıştın mı yandın, tüm meslek geçmişlerini dinlemek zorunda kalırsın, bir buzdolabını sırtlamışta, tek başına çıkarmışda, şimdiye kadar hiç hatası yokmuşta bilmem nee! tabiki İzmirde kamyonu yükleyen ekip Mersinde indirmediği için, yatak odası takımımın şifonyerinin üstünde oluşan kocaman aşınmadan haberleri yok :( ve de lcd nin kablolarını çıkaramayınca, çekip koparmak suretiyle bizi birton masrafa soktuklarından da :x

Birde çok komik bişiy oldu, bulaşık makinamda temiz bardaklar vardı, sarılıp kolilenecek diye çıkarmadım adama söyledim, bunlarda var diye, ee iyi-güzel, Mersine yerleşiyoruz beyaz eşyalar yerine yerleşti, bulaşık makinasının içini bir açtım kiii ne göreyim,benim bardakların üzerine olduğu gibi 3 kat gazete sıkıştırmış, seleyi itmiş kapatmış yallahh :) şok oldum, işin garibi o kadar hengameye 1 parça bişeyin kırılmamış olması :))

Genede büyük ölçekli kurban vermeden tamamladık, kesinlikle asansörlü sistem taşınmayı tercih edin, çok büyük rahatlık, eşyalarınız hiç deforme olmuyor, İzmirdeki evimiz 2. kat diye asansörlüye gerek yok dediler, uyara uyara bu kadar fire verdik ama Mersinde 11. kata tık tık çıkardılar, haaa unutmadan taşındıktan sonra giyeceğiniz ayakkabılarınızı ayağınızdan çıkarmayın, bizim evin tamamı döşeme halı olduğu için ev terliği ile geziniyordum, bir baktım sandaletlerim oğlumun ayakkabısı yok, herşey için çok geçti, Ben Mersin'e ev terliğiyle 3 yaşındaki oğlum da 38 numara benim  balkon  terliğim  ile gelmek zorunda kaldı ve bombaydı :))

offf çok konuştum, şimdi tamamen yerleştik, dekorasyonda bikaç eksik var onları da aceleye getirmek istemediğim için ağırdan alıyorum, yeni evimizde daha internet yok, dolayısıyla bütün vaktimi evle, oğlumla ve günde iki posta  havuza girerek geçiriyorum. Özellikle akşam 9dan sonra, eşim işten gelince  harika oluyor :)

Birde bol bol bu dikenli yemişten yiyorum :)

adı frenk yemişi

çok büyük müptelaları varmış yeni öğreniyorum, gurbette olup, bilip, bulamadıkları için yiyemeyenlerden özür dileyerek, adres verirlerse göndericeğimi arz ederim :))

Bu ay resmini de dün akşam çektim, bu ara aylar gel beni çek diyor ben ne yapayım :p

(mail atanlar olmuş, resimleri nikon P500 ile çekiyorum, zoomu çok iyi bir makina, daha da zoom yapıyor fakat aynı kadraja ayı sığmadığı için sınırlandırıyorum )

Çektiğim diğer ay resmine burdan  ve burdan bakabilirsiniz...

Sevgiler

Darkolive