darkolivee@gmail.com

8 Temmuz 2011 Cuma

yuhh muu???





nedenmişş, herkesin herşeyi giymeye hakkı var, ama aynaya baktığı sürece!!!

aynalar yalan söylemez ama, DOĞRU BAKILDIĞI SÜRECE...





Hadi aynalara doğru bakmaya varmısınız, gözünüze batan fazlalıklar o kadar hazır ki aslında sizden gitmeye, sadece siz onları bırakmak istemiyorsunuz!!!
nasıl mıı??? vücudun istemediği, gerek duymadığı şeyleri yiyerek ve hareketsiz yaşayarak, başka ne olucaktı ki :))


Hadi bugün benimle birlikte başlayın bakalım, bende 2 aydır sabitim ne alıyorum ne veriyorum...


Bayıla bayıla aldığım kot şort tulumum hala dolap bekliyor  'ee nedenmişş!!! '


giyecem işte bananneee!!

tam buğday unlu fırında mücver...

Kabak yaz ayının tazecik elime  aldığımda çok  sevmesem  bile, hemen  pişirmek istediğim  bi sebze, o kadar güzel duruyorki tezgahta, almadan edemiyorum...


dereotlu azıcık yağlı yemeği de fena olmuyor ama bu ara başka bir şekilde yapıyorum...


tarifim...

(siz kendinize göre malzemeleri azaltıp, çoğaltabilirsiniz)


4 taze  kabak
3 taze soğan - yoksa 1 baş kuru soğan
isterseniz 1 tane patates(koymasanızda olur)
biraz beyaz peynir- ben genelde lor peyniri koyuyorum
yarım demet maydonoz, biraz dereotu
3yumurta
1 su bardağı+1 yemek kaşığı tam buğday unu(normal unda koyabilirsiniz)
yarım su bardağı sıvı yağ
1 paket kabartma tozu
tuz karabiber


kabakları-soğanı-patatesi  rendeleyinp- suyunu iyice sıkın...
3yumurtayı ve peyniri koyun...
maydonoz dereotunu incecik doğrayın...
peynir- yağ -  un - kabarma tozunu koyup baharatları ilave edin...
iyice karıştırın...
yuvarlak borcamı yağlayıp, karışımı dökün
üstüne susam yada çörekotu serpin...


140derecede önceden ısıtılmış fırında kızarana kadar pişirin, genelde yarım saatte pişiyor...




gerçekten çok güzel oluyor, ister misafirinize, ister kendinize-eşinize ödül olarak yapabilirsiniz :))



afiyet olsun
DARKOLİVEE

7 Temmuz 2011 Perşembe

Güzel yaz akşamları...

Yazın yemeğimizi yedikten sonra, o rehavet çökmeden dışarı çıkmayı çok severiz ailecek...
Oğlumuzun peşinden koşma olayını planlı yapıyoruz, 5er dk arayla ben eşim ve kardeşim :)) başka türlü olmuyor çünkü...
Dün akşamda gene inciraltına sahile indik, süper bir hava vardı herkes cıvıl cıvıldı, genel olarak herkes tek parça elbise tercih etmiş şöyle bir göz gezdirdim de :))
altına da babet yada sandalet, ben her daim topuklularla gezerim diyenler, çok büyük bir hata yapmışlar, yanlarındakine dayanarak o yamuk taşlarda ayaklarını burka burka yürüyorlardı :))


Herkes çok şıktı gerçekten, ee peki biz ne giydik...


işte mutlu  fotoğraflarımız...


Poz verene kurban olurum yavru kuşumm



Oğlumun: Tshirt: H&M
Şort LCW
ayakkabı : adidas



vee sonunda başımız döndü... :))


dün akşamdan elbisem tam görünmediği için, doğum günümde giydiğim şekliyle koydum, şallı mallıı :)



Elbisem: Kayınvalidem dikti(Tülin annem)

Babet: alsancak De-Vib

Kemer :LCW

Çantam: LCW

tülin annemin yaptığı melek küpem 
ve kocaman renkli yüzüğüm çeşmeden almıştım...



işte böyle eğlenceli bol gülmeli bir akşam gezmesiydi, otantik bir kır kahvesinde çaylarımızı içtikten sonra evimize döndük...

Sizde bu yaz akşamlarının tadını çıkarın...
DARKOLİVEE



bu da eski halim :((
(nerden nereye olduğunu göstermek için, herzaman birde eski resimlerimden koyucam)

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Kardeşimle olan kilo muhabbetim...

Bu resim tam bizi anlatıyor... :)
Ben tayt mı giydim o da giyiyor, ben şort mu giydim bakıyorum hemen o da aynından :)
ama zayıflayacak, yoksa BEN KATİL OLUCAM :)



Dışarda nerede bir yemek yiyen  kilolu görsem, yeme artık yemeeeee, diye haykırasım geliyor...
ama bilemem ki, o aslında şu anda olduğundan daha kilolu ve zayıflamış, kendine ödül olsun diye yiyor o yemeği...
Bu aralar bunu sorar oldum kendime,

yahuu  sana neee!!!

Mesela kardeşim, 84 kilo şu anda, işten 7de geliyor, gelmeden önce hafif bişiy ler yiyip akşam yemeğini yemiyor.
Bazı dayanamadığı yemekler olduğunda yiyor tabiki de ama genel olrak yemiyor...


Zamanında çok söyledim, asla aç kalma, arada hafif bişiyler atıştır bak olucak diye booşşşş...
Birgün kuzenimizin nişanı vardı, kıyafet seçerken kafasına dank etti, ama çok yavaş veriyor gerçekten, oğlum yanlız  olmasa evde, birgün işyerinde ne yediğini, ne içtiğini  takip edicem vallahii...


Mesela balığa hiç dayanamaz, tamam zaten balığı hep ızgara yaparım, süper bir akşam yemeği
ama ya salata, o masum salatayı ekmekle bir yiyişi varkii bazen elinden kapıyorum sen ne yapıyorsun diye...
ama dayanamıyor, haa tamam dalmışım diyor :))


Ben akşamları film izlerken stepperla adım atıyorum, eşimle onlar beni seyrediyor, gelin yapın diyorumm EEEee biz yaparız  sonraa...


eeee sonrraya SOĞAN doğraa!!!   :)))  (çok kızgınım onlara)


ama olacak, kardeşimide zayıflatıcam, and içtimmmmmmmmm....


işte kardeşimin resmi, yakın zamanda incelmiş fotosunu da eklemek nasip olur inşallah...





5 Temmuz 2011 Salı

gurur tablomuz.... varan 4

Sırada diyete hemen hemen aynı zamanlarda başladığım, bebeklerimiz de hemen hemen aynı yaşta olan can arkadaşım tülay var...


Herzaman sabit verilere bağlı kalması, bişeyi uygulayacağı zaman o kitabı makaleyi hatim eden beynine kazıyana kadar araştıran, aramızda lakabı 'başucu kitabı' olan 


                  Tülayyy ve ucup giden 27 kilonun öyküsü...




merhabalar herkese..
Ben tülay .25 yaşında ,evli ,1 erkek çoçuk annesiyim.. 
Malumunuz benim kilo sorunumda hayatımın hemen her döneminde vardı .çok ileri boyutlarda değildi belki ama hep olduğumdan bi 5 kilo az olmayı isterdim =)
Taki hamile kalıp tartıda 100 rakamını görene kadar .100 kiloyla doğuma girip loğusalık 
evresininde geçmesinden sonra görebildiğim rakam 93 tü .. emzirme döneminde 
üzerine koymadım ama tek gramda veremedim .. 
2009 aralık ayında 1 senedir dev gibi gezmenin , dilediğim gibi giyinememenin ve her görenin "ayy sen ne kadar kilo almışsın .Yazık." sözlerinin verdiği bıkkınlıkla başladım diyete .. 
ilk haftam biraz zor geçti ama inanmıştım kendime .2. haftamda Artık hayatımda benim gibi olan ,bana destek olan ve en önemlisi her yıldığımda yanımda olan arkadaşlarımla  tanıştım .. Aynı zamanda birde spor salonuna yazıldım . haftada 3 gün ..
Uyguladığımız öyle mucize diyet veya hap ilaç değildi , klasik şekilde kahvaltı,öğlen et -yoğurt-salata ,Akşam sebze yemeği salata şeklinde beslenmeye çalıştım .elimin altında ne varsa onu diyete göre uyarlayıp yediğimde çok oldu .Tatlı krizlerini ,şekersiz kahve ,tarçınlı süt veya 1 tane piko çikolatayla bastırmaya çalıştım . aralarda fındık ,kuru üzüm,meyve vazgeçilmezimdir. bu sistemle 5 -6 ayın sonunda 23 kilo gitmişti ben artık 70 kilo olmuştum .
Artık kendimi ,vucudumu ne yarar ne yaramaz çözmüştüm . yaptığım kaçamak o öğünle sınırlı kalıyor sonraki öğünler sanki hiç bozmamış gibi kaldığım yerden devam ediyorum .
yaz dönemi ,ramazan derken 3-4 aylık bir sekmeye uğradı diyetim ama asla 1 kilodan fazla artı olmadım . 2010 eylülünden şu ana kadar sadece dikkat ederek 7 kilo daha verdim .. sporum her daim vardı ,Hala günde yarım saat yürüşüyümü yapıyorum .
Şuan 171 boyla 63 kilo olarak hayatıma mutlu şekilde devam ediyorum .. Dilediğini giymek ve aynada kendini istediğin gibi görmek ,çevredekilerin hayret içinde ve imrenerek tarif istemeleri , yediğim pastalardan ,tatlılardan çok daha keyifli ..
Ağızla değil beyinle istemek başarmanın yarısıymış .. Çok şükür başaranlar kervanına katılabildim ..Umarım dileyen herkes dilediği kiloya kavuşur ama bunun için gökten elma düşmesini beklemek yerine gün bugündür deyip başlamak gerek ..
Diyet maceram boyunca benimle olan tüm arkadaşlarımla ve Darkoliveye teşekkür ederim .Sizi seviyorum ...


Ben de sana teşekkür ederim canım benim, her zaman hoşsohbetin, ttalı dilin güler yüzünle bizi neşelendirdin, tatlı tatlı yarışlarla herzaman gaza getirdin...


bizde seni seviyoruz...

Gurur Tablomuz... varan 3

Gurur tablomuza kaldığımız yerden devam ediyoruz, sırada banuşum var...
Banu hepimizden daha zor ve emek harcayarak verdi kilolarını, pko hastanığı onu çok zorladı ama o üstesinden geldi, ikizlerini ellerinden tutup yürerken bile gurur duyuyor kendiyle, bizde kendisiylee


resimlerr geliyorrr...





işte banuşumun ağzından 27 kilonun öyküsü...




MERHABAA 


 ben banu 28 yaşındayım 3 yaşında ikiz prensim var ...
7 yıllık evliyim....




hatırladıgım dönemlerim hep kilolu geçti hatta bebeklik dönemimde öyle imiş
oysaki 2300 dogmuşum,buda büyürmü dmeişler benim için :)


orta okula gidrken 58 kilo idim dügünlerden,dogumgünlerinden nefret ederdim 
hiç bir zman istediigm gibi giyinemedim,hep hoşuma gitmeyen büyük  bedenleri giymek zorunda kaldım.
kına kıyafetimi bile 1 beden açtırmıştım.


evlenirken 7o li kilollardaydım, polikistik over hastalıgım vardı ozman azda olsa 80 ile hamile kalıp 92 kilo ile doguma giridm 
hamileyken kullandıgım aklı ,lohusalıkta kulllanamadım:( vucudugum dogumdan sonra attıgı 9 kiloyu 
tekrar almam uzun sürmedii..  


şerbetler,ballı sütler,pekli sular   fır döndü etrafımda ,pkom arttı 
mide genişledi genişledi genişledii takiii gece kalkıppp eşimden vve evdeklerden gizli yemek yeeme kadar dayandı.
gece bebekleirmi emzirmeye kalktıgımda ne bulursma agzıma tıkardım. 


tabi birde etraftakileirn bakışları igneleyici sözleri varkii, insanı nasıl yaralar
sevdiigniz yemegi bile söyleyemezsiniz,bir yerde yemek yerkesn çekinirisniz ve en büyük korku  toplulukta tartılmaa  mevzusudr. bir tartı 
çıkar ortaya ve herkes tartılır ya bir bahane bulup kaçarsınız ki bunu herkes bilir ,yada tartı yanlış diyip aklanmaya çalışırsınız:)


çünkü artık daha şişkoydum  bide çocuk dogurmuştum zaten çalışmıyordum 
bol kıyafetler giymeye mahkum olan,makyaj bile yakışmayana koca göbekli  ikiz çocuk annesi olmuştum 
aman allahım..... en  çok korktugum ve kızdıgım şey başıma gelmişti  çocuk dogurduktan sonra  şişko kendine bakmak 
istemeyen pijamalarla gezen bir  ev hanımıydım...........
oysaki benim istediigm bu degildi ,süper olmalıydım zarif bir anne  ve eş olmaktı istegim...
kıyafet alıken çile çekmeyecek,aklım ,gönlüm ,gözüm birşeyde kalmayacaktı:)




bir gece elimde çikolata paktei ile rasgele çıkım tartıya ve 92 yi  görüdm 
ogün karar verdim zayıflayacaktım 
pko oldugum için zor olacaktı ama başarıp kendimee hayran kalıcaktım 
vee diyet serüvenim başladı.çok şanslıyım ki darkolive ve onun gibi bir çok dost edindim kendimee aynı dertten muzdariptik hepimiz


önce 90 ları terk ettim
sonra 80ler
sonra 70 ler ve en so hayal ettigim 65 e kavuşmuştumm:)))


artık  elbiseleri kucagıma doldurup kabine giriyorum en az 3 tanesi oluyor üzeirme
şişman bir ikiz annesi degilim,beslnemeyi biliyorum sporu biliyorum 
çocuklarıma bakan birde bana bakıyor ve ikiz annesi gibi olmadıgım söyleniyor hep,
moda olan herşeyden alabiliyorum ,
sizin bedeniniz yok beya büyük beden çalışıyoruz kelimeisni durmuyorum
bunun bir beden küçügü yokmu kelimesni söylerken  grur duyuyorum kendimle..


denemeden kıyafet alabiliyorum nasılsa olur  diyee 
ve en önemlisi  pko degilim artık :) bende he rkadın gibi her ay reglimi bekliyorum 
doktor kotrollerim yerine:)  
 ve bu tabloo  uzayıp gidiyor böylee:)))


kendimi seviyorum.........


Bizde seni seviyorum canım...


yorumlarınızı yazının altına bırakabilirsiniz....

büyük beden kıyafetler...

Her kadın doğru ve vücuduna göre giyindikten sonra şıktır.”Bana hiçbirşey yakışmıyor çünkü kilolu bir bayanım”diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz, 
Önce kendinize güvenin, çevrenizdeki imrenerek baktığınız incecik insanların sizden hiçbir artısı yok kii, sadece boğazlarına sahipler, doğru beslenmeyi öğrenmişler, siz neden öğrenemeyesiniz... hadi bakalım biraz gayret ama o sürece kadar şık şıkırdım gezmelere....


Önemli olan üzerinize göre kıyafetleri seçip doğru karar verebilmeniz...















günlük kombin önerileri...
giy giy çık şekerim, giy giy çıkkk.... :)







4 Temmuz 2011 Pazartesi

izmir aşkı : Alsancak



Doğma büyüme izmirliyim...
En çok sevdiğim semtlerin başında da göztepe ve alsancak geliyor...
Sizlere biraz alsancaktan bahsetmek istiyorum...
Burda kafanızı nereye çevirseniz, küçücük cafelerde sohbetin dibine vurmuş, çay yudumlayan,kahve koklayan insanlara rastlarsınız, sokakta sanat yapanlarda  bu gezinin cabası...
Hani bir hava alıp geleyim dersinizde ayaklarınız sizi huzur duyduğunuz mutlu olduğunuz yere götürür ya, işte benim de huzur mekanlarımdan biri alsancak...


Atıyorum oğlumu arabasına, sonra bas gaza yavrum bas gazaaaaaaa  :)))))))






De Vib mağazasına mutlaka ama mutlaka yolunuz düşerse uğrayın, pişman olmassınız, kıbrıs şehitleri caddesi üzerinde..

Karadeniz müziği yaparak herkesi bi coşturan bi hüzünlendiren sokak sanatçıları....
didoyu süper söylüyorlar, gözlerim doldu vallahii...


Dakikalarca hiç kıpırdamadan durabiliyor...
belli bir süre sonra pozisyonunu değiştiriyor, çok ilginçti...





bu da benim milkshake delisi minik oğlum ege :))


bu postta kordon yok, ona daha ayrıntılı bir post hazırlamak istiyorum...
Hoşçakalın...





3 Temmuz 2011 Pazar

deniz tutkusu başkadır...

Deniz benim için bir tutku...
Bunda eşimin dalgıç olmasının da çok büyük payı var tabiki....
Denize girip saatlerce kalabilirim, hemde hiç sıkılmadan, paletim ve gözlüğümün olması yeterli :)
Biricik oğlumuzun da  içinde su sevgisinin olduğunu görebilmek süper bişiy ziraa bugün tüm gün sudan çıkmak istemedi...



bi dahaki sefere dalış fotoğraflarımızı da koyarız :))



hadii hep beraber zıplaaaaa.....