karşıma geçtim...
hayretler içerisinde kendimi izliyorum...
geride bıraktığım 40 yıl meğerse bana hiç bir şey öğretmemiş...
duyduğu ya da gördüğü en ufak bir karede, hikayede,fotoğrafta
içi burkulan, gözleri dolan ben meğerse
ne kadar duyarsız, ne kadar umarsızmışım...
yeni yılda, bayramlarda, özel günlerde
SADECE
sevdiklerini, dostlarını, arkadaşlarını
türlü şeylerle mutlu etmeye çalışan ben,
nasıl olmuş da
sevgiye, mutluluğa, minik de olsa güzel armağanlara
başlarının okşanmasına, güzel bakışlara
ASIL İHTİYACI OLANLARI UMURSAMAMIŞIM...
nasıl olmuş da hem onların varlığından haberdar olup
hem de onları
YOK SAYMIŞIM...
"nasıl olsa bişeyler yapan birileri vardır"
diye mi?
"nasıl olsa benim başıma gelmez"
diye mi?
"görüyorum, duyuyorum, hissediyorum"
diye yaşarken,
gerçek anlamda duymadığım, görmediğim, hissetmediğim
için mi?
elbette,
ben de biliyorum her şeyin bir zamanı olduğunu,
ama böyle bir duyarsızlığı farketmek için 40 yıl çok geç...
hele bir de onca yıl "insanım" diye geziyor ve
gerçek anlamda insan olmanın
nasıl bir şey olduğunu bilmediğini farkediyorsan
bu oldukça utanç verici bir durum...
bu ağır utançla farkındalığımın artmasına vesile olan
Sevgili Tülin'e gönülden teşekkürler...
bizlere
Bu satırlar sevgili Azra ' ya ait...
Tülin hanımın başlattığı bu harika projeyi Azra sayesinde farkettim, benim vesilemle de birkaç kişinin bile haber olsa tadından yenmez!
Okurken gözyaşlarımı tutamadım, çok duygulandım, gün içinde kendi hayat kavgamızdan gerçekten, ihtiyacı olan insanları farkedemiyoruz, tırnak kadar değeri olmayan şeyler, ne yazık kii, gün boyu kafamızı tırmayalayabiliyor , işte farkındalıkların arttığı böyle projeler olsun hep,
hediyenin büyüğü küçüğü olmaz, kim elinden ne geliyorsa destek verse çığ olur bu proje...
Sevgiler
Darkolive
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
google hesabınız yoksa NAME/URL yazan kısma isminizi yazıp URL'i boş bırakarak yorum bırakabilirsiniz.
yorum için teşekkürler...
Thank you for your comments...