ANNE.ISINKARACA.COM
OCAK 11, 2012
HEPIMIZ BIRIMIZ, BIRIMIZ HEPIMIZ IÇIN….
Zaman ne hızlı akıyor. Bu ayın 18 inde minik Mia 4 aylık olacak. Artık ele avuça gelmiş, kişiliğini belli etmeye başlamış, şahane bir birey. Zevkleri ve huyları yavaş yavaş renk gösterme başladı ve hani eskiler derler ya, evimizin altın topu kıvamına geldi bile :) Tam düzen devam ediyor, uyku saatlerimiz, yemek saatlerimiz, park ve gezme saatleri tamam,ama geçen hafta ben bi sendeledim. Her anne’nin başına gelebilecek bişey olduğunu bildiğim bu durumu hemen Dr’uma bildirdim. Banu ile buluşup hormon testleri yaptırdıktan sonra kısa süreli bir konuşma ile kendime gelmem gerektiğini anladım. Yani açıkcası durum şu…
Bebeğimin düzenini oturtmaya çalışırken kendimi ihmal ettiğimi fark ettim.
Bu o kadar kolay bişey ki. Bebeğimizin düzeni kurmaya çalışırken, ama evdeki sistem değişmesin, eşim de rahatssız olmasın diye kadınların kendilerine yaptıkları bir baskı var. Ben aynen böyle yapmaya çalışıyordum. Evet çocuk doğurdum, evet doğum da aldığım kilolar gitti ama bir hantallığım kaldı ve bu beni rahatsız ediyordu. Ettiği için de ufaktan kendimi sıktığımı fark ettim. Bir kaç gün mutsuz kalkıp, ‘Nemrut Spor’ kıvamına geldiğimi anladım ve kendime çok kızdım. Normal şartlarda son derece mutlu olan ben baya baya ota çoka ağlama kıvamına geldim. Hemen durum kontrolu yapıldı. Hormonlar iyi ancak bebek doğurduktan sonra kadınların girdikleri post depresyonun kapısından döndüm. Şanslı bir bireyim, zira yıllar içerisinde kendimi dinlemeyi öğrendim. Hayat harıla gürele devam ederken bunu yapmak bazen zordur. Ama şöyle bir gerçek var. Zaman zaman geri vitesi takıp, kendi hayatımızı biraz geriden takip etmek lazım. Uzun uzun izlemek lazım yaşananları. Maddi manevi, yaşadığımız herşey yeni doğum yapmış bir kadını perişan edebilir. Normal şartlarda takmayacağın, eşinin söylediği tek bir laf yüzünden uykusuz kalabilirsin, yada kendi içindeki iç hesaplar yüzünden kendine darılabilirsin. Ne ağır bişeydir kendine darılmak, giydiğin hiç bir şeyi beğenmemek. Cildin, saçın, ruhun, dostların bile batar sana. Eğer bu durum çok normal bişeymiş gibi büyümesine müsade edersen sonuçları daha ağır olabilir.
Ben geri vitesi takıp hayatıma bakmaya karar verdim. Son 4 ayda yaşadıklarım kolay değilmiş. Bir bebek doğurdum. Bir kadının herşeyini sıfırlayan bir durum. Tam toparlanmaya girdim ki babam ağır hastalanıp 8 hafta sonrasında vefat etti. Çok ağır bir durum bir kız cocuğu için. Her dakika görüşmesende, her dakika alt üst yaşamasak da o benim babam.. Şimdi daha iyi anlıyorum hayatı onun sayesinde. Daha dingin ve sabit bakabiliyorum yaşananlara. Bilin ki ben öyle yüce bilge bir insan değilim. Payıma düşen ne varsa yaşıyorum. Yaşayabilmem için başta kendimi sonra etrafımda bana kötülük yapan herkesi affettim.. Zor bişey, ama yapmak lazım. O külfetle yaşanmıyor!
Son günlerde verdiğim kararlar tamamiyle kişisel…
Ben hiç bir zaman küçük bir kadın olmadım. Kronik Hipotirod hastasıyım. İnsulin direçim var ve açıkcası narin yemek yemeyi sevmem. Abur cuburcu bir kadın değilim ama güzel yemek yapmayı, yedirmeyi ve de yemeyi severim :) Babam’dan sonra şunu anladım ki, beni 2 tane dünyalar güzel çocuğum var. Ve benim uzun yıllar buralarda kalmam lazım (Allah naip ederse) Payıma düşeni yapmam lazım. Bu da sağlıklı bedenle başlar. Doğum yaptık. Bebek de şahane, iş düzenim oturmaya başladı. Eh o zaman gün içerisinde kendime zaman harcama dilimlerim başlayabilir.
Ben hayatım boyunca 2 kez rejim yaptım. Birinde 28 kilo, diğerinde 10 kilo vermiştim. Evet Bayanlar, Beyler. Şöyle düşünelim. Ne kadar zaman da kiloyu aldık ki 3 hafta da vermek istiyoruz? Öyle bir mantık yok. Benim şöyle bir şansım var. boyu 1:77 ve asla 44-46 bedeni geçmedim, ama şimdi gönlüm 38 bedenden yana, ve bu hedefim için yola çıktım. Bi kere spor yapınca, seretonin denen (mutluluk hormonu) yükseliyor. İlla ki salonlara gidip spor yapmak gerekmiyor. Günde 30 dakika yürümek bile bünye için yeterli. Dali sağolsun sabah akşam yürümeye başladım. Diyetisyenim Sculptur’dan Şeyma Tuna tamamiyle kanım, metabolizmam, ve vücüt değerlerime göre program veriyor. Daha yeni başladım. Yolum uzun. Ama hiç olmazsa eski mutluluğuma kavuştum, zira kendim için bişeyler yapmak güzel geliyor. Dİyet yapmak zor bişey,ve profesyonele danışmadan yapılacak bişey değil. 2-3 kilo için evet. ama 10 kilo’nun üstü DR ister.
Kocalarımızda hata bulmak, mutluluğumuzda mutsuzluk aramak bizim kabiliyetimiz. Çok acımasız olabiliyorum. Ama insan kendini ehlileştirebilmeli. Gelecek için kendine iyi bakmalı. Ben kendim için bir yol seçtim. Büyük bir problem yaşamadım çok şükür ama kendimi iyi hissetmediğimi anladım. Baby Blues yani Post doğum depresyonu ile alakalı çok can yakan hikayeler dinledim bu hafta. Mesela bir arkadaşımız 2 sene boyunca kendine hiç bakmadan, saç baş karmaşık bir halde, sadece bebeğine bakarak hayatı geçirdi. Evliliği bile sallantıya girmiş. Ki bu çok normal bişey. Düşünsenize. Adamlar kendilerine göre haklı, şahane bir kadına aşık oluyor, evleniyor, çocukları oluyor, sonra o deli gibi aşık oldukları kadın bir anda yok olup, sadece çocuklarını düşünen, hayattan uzak, sosyal yaşantısı sıfır bir kadın oluyor. Evet herkesin evinde bakıcı yoktur. Evet herkesin çıkıp yeni bir gardolabı dolduracak parası da olmayabilir. Ama şu vardır. Türk kadını, öyle ya da böyle kendini salmaz. Boyasını alır kendi saçını boyar. Eskileri yeni bişeyle karıştırır, gönlünü memnun eder. Ben hamileliğim boyunca 2 çift terllikle 6 ayımı geçirdim. Bir ayak bu kadar mı büyür yahu? Daha bu hafta cesaret toplayıp ayakkabı alabildim. Ayağım öyle kaldı sandım :) Oluyor kızlar. Dünya’nın en zor işi çocuk doğurmak. eşlerimize de çok iş düşüyor. Kadınsal deyip susmamalı. Derdimiz varsa tüm samimiyetinizle oturup dinlemeniz lazım. Unutmayın ki ;BİR KADININ RUHUNU OKŞAMAK 10 DAKİKANIZI ALIR. Yeminle :) Biz bunu öğrendik. Ama ne yazık ki etrafımdaki bazı arkadaşlarım, artık konuşamıyorum Işın bile demiştir. En iyi arkadaşın eşindir!! Sırdaşın, suç ortağın, en mahremin. Haliyle biz kızlar bazen beyleri şişirmemek için içimize atmayı seviyoruz herşeyi sizi . Bunu bize yaptırmayın. Daha atik olun. Arada bir bi buket çiçek de fena olmaz hani :))
Şimdilik bizde durumlar bunlardan ibaret. Eminim ki sıkıntısı olan kızlar vardır aranızda. Paylaşın. Paylaşılan dert artık dert değildir :) Maillerinizi isin@isinkaraca.com a atabilirsiniz. Maillerimi sadece ben okuyorum. Kızlar külübü kuruldu.
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için….
Sizi seviyorum..
Işın Karaca Doğan..
Sevgili Işın Karaca'ya mail attım, bu kararını desteklemek amaçlı, inşallah okur :)
Sevgiler
Darkolivee
Slm, Işın bir nevi Güzin ablalığa mı soyunmuş tam olarak çözemedim:)
YanıtlaSilvallahi bir çırpıda okuyuverdim ben de henüz nişanlı ama deli gibi bebek isteyen biri olarak bu tevsiyeleri kulağıma küpe yaptım. hemen Işın hanıma mail de atıcam. paylaşım için çok teşekkürler canım..
YanıtlaSilablam ya vaktim kısıtlı hepsini okuyamadım son parağrafı okudum sadece. bana özetler misin? ışın ablama kesinlikle mail atıcam :)öptümm
YanıtlaSil@reyhane :) alemsin tatlım...
YanıtlaSilaslında bu çok önemli bir destek, bende kilolarımı arkadaşlarımla kurduğum güçlü bağlar ve azim sayesinde verdim, diyet arkadaşı gibisi yok :))
@tubitoş, allah tamamına erdirsin tatlım beniimm, kulağına küpe yap tabii :) sonra çok işine yarayacak
öptümm...
@boş bir zamanında okursun sedciğim, eminim ilerde çok işine yarayacak şeyler var :)
mail at tabiki :)bende attım...
ayyy okudummm ne azimli bir bayanmış yaa tebrik ederimmm :)
YanıtlaSilisin karaca cok pozitiv bir kadina benziyor gülerken felan nekadarda abartsa cok icten geliyor bana :) yazdiklarida dogru aslinda
YanıtlaSil